Türkiye ekonomisi oluşturan şirketlerin %95’i aile şirketi ve bu şirketlerin %99’u KOBİ yani küçük ve orta büyüklükte işletmedir. Basit bir çıkarımla Türkiye ekonomisinin oldukça önemli bir kısmının küçük ve orta ölçekli aile şirketlerinden oluştuğunu söyleyebiliyoruz. Dolayısıyla aile şirketlerinin sorunlarını çözmek ve onların dünya standartlarında rekabet edebilmelerini sağlamak Türkiye’nin ekonomik sorunlarının çözümüne etki etmek anlamına geliyor. Bunun bilinci ile Aile şirketlerinin gelişim alanlarını tespit edip, sunduğumuz hizmetler ile gelişimlerine katalizör olmak ve onların global markalara dönüşümüne yoldaşlık edebilmek Renovato Aile Şirketleri Enstitüsü’nün temel var oluş amacıdır.
Aile şirketi ifadesi, akrabalık bağı olan bireylerin mal ya da hizmet üretmek gayesiyle bir araya gelerek kurdukları kar amaçlı yapıları tanımlamaktadır. Genel çerçevede bir aile şirketinin dönüşümünden bahsedebilmek için; “kurumun mülkiyet ve yönetilme yapısı, aile üyelerinin işe katılım oranı, kuşaklar arası geçiş durumu ve aile üyelerinin kurumda etkililikleri, şirket kurucularının mevcut yönetimle akrabalık ilişkisi” gibi başlıkları bütünsel bir yaklaşımla derinlemesine değerlendirmek gerekir.
Aile işletmelerinin en önemli sorunlarının başında kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik konusu gelmektedir. İlgili yazın tarandığında dünyada ikinci veya üçüncü kuşaktan sonra birçok aile şirketinin faaliyetini sürdüremediği görülmektedir. Türkiye'ye bakıldığında da durum farklı değildir. Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıldır ve sadece %30'u ikinci kuşağa, %12'si üçüncü kuşağa ve %3’ü dördüncü kuşağa geçebilmektedir. Cumhuriyet öncesi dönemde kurulmuş ve bugün hala devam eden işletme sayısı 69’dur.
Aile şirketlerinin kurumsallaşma çalışmalarına baktığımızda aslında kurumun yönetim aklında büyük bir değişim iddiası ortaya koyması gerektiğini biliyoruz. Bundan kastımız organizasyonun yeni sisteme geçişi kültürel olarak yönetip, yenilenen çalışma kurallarını içselleştirmesidir. Kurumsallaşmamış ve profesyonel çalışanların az olduğu aile şirketlerinde değişimi benimsemek ve yönetmek oldukça güçtür. Aile kurumu, yapısı gereği duygusal ilişkilerin hâkim olduğu bir birlikteliktir. Şirketler ise mantığını ve bunun uzantısı kuralların hâkim olduğu kurumlardır. Bu nedenle duyguların baskın olduğu bir yapı olması nedeniyle aile şirketinin kurumsallaşması çok daha önemlidir. Kurumsallaşmanın ihmal edilmesiyle aile bireyleri kaynaklı verimsiz tartışmalar başlar, kurumdaki problemler artar ve giderek şirketin çöküşü kaçınılmaz hale gelir.
Renovato gelişim olarak aile şirketleri ekseninde Kurumsallaşmayı iki aşamada tanımlıyoruz. “Ailenin işin içindeki yeri ve konumu ile ilgili kurumsallaşma”, ve “kurumun işleyişi işin kendi akışı ile ilgili kurumsallaşma”. En basit anlamda şirketin kurumsallaşması; “Hedef ve amaçlarla tanımlı vizyoner bir bir örgüt yapısı oluşturmayı, iş akışlarının, görev tanımlarının oluşturulmasını, iç yönetmelikleri oluşturmayı ve karar merkezlerini belirleyip yetki ve sorumlulukları dağıtarak profesyonel bir yönetime geçmeyi” içerir. Aile İlişkilerinin Kurumsallaşması ise; “Bir Aile Anayasası" oluşturmayı, aile- yönetim ilişkilerinin belirlenmesini, aile konseyi oluşturarak iletişimi arttırmayı, bir "çatışma yönetimi" sistematiği oluşturmayı, bir "devir planı" yapılmasını ve hissedarlar sözleşmesi hazırlamayı” gerektirir.
Kuşaklar arasında yetkinin, dolayısıyla yönetimin devredilmesi konusu sürdürülebilirlik başlığında aile şirketlerinde düzenlenmesi gereken bir diğer hayati bir meseledir. Tecrübelerimiz bize 1. Nesil yöneticilerin, şirket yönetiminin 2. nesle ya da profesyonellere devri konusunda eylemsizleşebildiğini göstermiştir. Doğru anlamıyla yetkinin devredilmesi sadece baştaki yönetici kişinin değişmesini anlatmaz. Devir süreci hem mülkiyetin el değiştirmesini, hem de paylaşılacak yeni bir vizyonun ortaya konmasını ifade eder. Yetki Devri sürecinin başlatılması için şirket sahiplerinin aksiyon almaya karşı her duruma uyarlayabildikleri “şirket bu yıl yatırım sürecinde”, “büyüme planlamasında istikrarlı gitmemiz lazım, kriz anları ancak tecrübeyle atlatılır, “şu an böyle bir değişim için acele etmeye gerek yok” vb. güçlü argümanları vardır. Oysa ki, şirketlerin geleceği sadece belli kişilerin iradesine bırakılmayacak kadar değerlidir. Kuşaklar arasında yetki devri tek bir kişinin ya da belli kişilerin anlık ya da duygusal kararları ile şekillenmemeli bir gelişim planı doğrultusunda hazırlanan yedekleme planı ile hayata geçirilmelidir. Bu noktada Renovato Aile Şirketleri Enstitü danışmanlarımız ilgili pozisyonlar için kurumdaki (aile içi / dışı) potansiyeli en yüksek adayların belirlenmesi, gerekli gelişim aktivitelerine tabi tutulmaları, gerçek deneyimlerle kritik tecrübeler kazanarak görev için gerekli liyakata sahip olmaları konusunda eksiksiz bir gelişim danışmanlığı programını müşterilerine sunmaktadırlar.
Yukarıda genel örnekler eşliğinde detaylandırdığımız gelişim alanlarında dönüşüm için kritik iyileştirmelerin gerçekleştirilerek kültüre işlenmesi ve eş anlı olarak ailenin sürdürülebilirliğinin geleceğe dair teminatı olan Aile Anayasasının hazırlanması gerekmektedir. Anayasa ailenin gelecek nesillere aktaracağı maddi ve entellektüel mirası, kültür kodları, değerleri, amaç ve vizyon ile bunların nasıl gerçekleştirileceğine dair bir planı içeren yazılı bir kaynaktır. Aile üyelerinin aile işletmesiyle ilgili ilişkilerine rehberlik edecek temel prensipleri içerir. Aile Anayasasına sahip olmanın temel amacı, kurumu var edip bugününe getiren aileyi, gerçek anlamda şirketin “taşıyıcı” insan kaynağı haline dönüştürmek ve kurumsallaşma yaklaşımını teminat altına almaktır. Anayasanın teminat altına alacağı kurumsallaşma çalışmaları ile kuşak çatışması kuşaklar arası iletişime dönüştürülür ve aile içinde elde edilen deneyim kurum hafızasına dönüşerek genç kuşaklara ve tüm yapıya aktarılır.
Renovato olarak özellikle İstanbul dışında faaliyet gösteren ve Anadolu şirketleri olarak da tanımlanan aile şirketlerinin günümüz Pazar beklentilerini ön alarak özümseyen, üretimde olduğu kadar yönetsel yaklaşımlarda jenerasyon ihtiyaçlarını yöneterek örnek kurum haline dönüşen, insan odaklı öğrenen organizasyonlar olmaları için yıllardan beri çalışmalarımızı derinleştirerek devam ediyoruz.
Bu hedefe ulaşmak için Verimlilik Odaklı Alile Şirketleri Dönüşüm hizmetlerimizi üç adımlı yaklaşımlarımızla kuruma özel olarak tasarlıyoruz.
Müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını değerlendirme toplantıları ile netleştirebilmek için ilgili Enstitümüzün dönüşüm liderleri ile kurum yöneticilerini bir araya getiririz. Bu noktada İhtiyacın çerçevesini eksiksiz çizebilmek ve en iyi stratejik çözüm önerileri tasarlamak adına Bilimsel Metodolojiye başvurur ve aşağıda yer alan araçlardan kurumun kültürü ve projenin yapısına en uygun olanı belirleyerek kullanırız.
Bu noktada ihtiyacın çerçevesini eksiksiz çizebilmek ve en iyi stratejik çözüm önerileri tasarlamadan evvel teşhis aşaması için Bilimsel Metodolojiye başvurur ve aşağıda yer alan araçları kullanırız.
Tasarım aşamasında eksiksiz çözüm için en uygun tasarımın üretilmesi sağlanır. Teşhis fazında elde edilen bulguları dönüşüm danışmanlarımızın ön incelemesini takiben kurum yetkilileri ile değerlendirme toplantıları yaparız. Ön incelemeler neticesinde geliştirilen kurumun ihtiyacına yönelik özel tasarımlar, bu toplantılarda alternatif stratejik çözüm önerileri olarak sunulur. Bu hazırlık sürecinin neticesinde teori ve pratiğin kesiştiği memnuniyet ve sadakati bir arada sunarak dönüşüm yaratacak program önerileri netleştirilir ve uygulama fazı öncesi son hazırlıklar tamamlanır.
Teşhis aşamasında elde edilen bulguları dönüşüm koçlarımızın ön incelemesini takiben kurum yetkilileri ile değerlendirme toplantıları yaparız. Ön incelemeler neticesinde geliştirilen kurumun ihtiyacına özel tasarımlar, bu toplantılarda alternatif stratejik çözüm önerileri olarak sunulur. Bu hazırlık sürecinin neticesinde teori ve pratiğin kesiştiği memnuniyet ve sadakati bir arada sunarak dönüşüm yaratacak programlar önerileri netleştirilir ve uygulama fazı öncesi son hazırlıklar tamamlanır.
Aile şirketlerinin dönüşüm ihtiyaçlarını sahada yaptığımız kapsamlı çalışmalar ile tespit ediyor Tüm paydaşlar için uzlaşma noktalarını Grup koçluları ile çatışmadan arındırarak belirliyor, şeffaf ve özenli paydaş iletişimi için sistemleri geliştiriyor, gelişim için kurum kültürlerine en uygun dönüşüm reçetesini Müşterilerimiz ile belirliyor ve dönüşüm yolculuklarına rehberlik ediyoruz.